Türk Padişahlarının şairlikleri , gerçek bir sanatçı olmalarından daha çok yaşadıkları çağların etkisinde kalarak katıldıkları bir ” heves ” olarak görülür . Bu yüzden sayıca az olan tarihimizdeki kayıtlarda eserleri öz bakımından sa zayıftır. Bin yıllık Bizans Imparatorluğu’nu bir kılıç vuruşuyla ortadan kaldırıp tarihte ” Yeni Çağ’ın kapısını açan , Fatih Sultan Mehmet ( 1432 – 1481 ) ‘e gelince durumun birdenbire değiştiği görülür . Çeşitli diller bilen , bilginleri, sanatçıları koruyup kollayan , askerlik ve siyaset dunyasının bu eşsiz dehası , başardığı büyük zaferin tarihi değerini kendi ruhuyla da yaşayıp söyleyecek yaratılışta yüksek bir şair olarak da sivrilir . Çokcasına ” gazel ” tarzında yazdığı şiirlerinde ” Avril ” akma adını kullanırdı. Elimizde bulunan elyazması divanından aldığımız aşağıdaki gazeli, bugün bile zevkle okunacak bir de dedir.
” Sakiya mey sun ki bir gün lalezar elden gider “
” Zulfünün zincirine band eyledi şahım beni “
Kulluğumdan etmesin , azad Allah’ım beni “
Cevr-i dilber , ta’nı düşman , suz-u firkat , za’f-ı dil ,
Türlü türlü dert içinde halk etmiş Allah’ım beni “
Fatih Sultan Mehmet
Gazeteci Yazar Araştırmacı Nuri Özmut .
